"Kaderden kaçılmaz… Kaçtığını sandığın her yol, seni ona götürür."
Sophokles'in ölümsüz eseri Teb Kralı Oidipus, insanın kendi yazgısıyla olan en sarsıcı mücadelesini anlatır. Oidipus, kaderinden kaçmak için yola çıkar; ama attığı her adım, kehaneti gerçeğe dönüştürür. Bir bilmeceyle başlayan bu trajedi, gerçeğin açığa çıkmasıyla insan ruhunun en karanlık köşelerine iner.
Görmek ve bilmek arasındaki o ince çizgi, suç ve masumiyetin birbirine karıştığı bir aynaya dönüşür. Oidipus'un hikâyesi, binlerce yıldır aynı soruyu sordurur:
İnsanı yıkan kader midir, yoksa kendi seçimleri mi?
Antik Yunan sahnelerinden günümüze ulaşan bu klasik, hâlâ her okurun kalbinde yankılanan bir çığlıktır.
